SETA'dan "Yeni Dönemin Finansman Araçları" analizi

SETA'dan "Yeni Dönemin Finansman Araçları" analizi
- Analizden:- "2023, 2053 ve 2071 hedefleri ancak üretim, ihracat ve katma değeri yüksek stratejik sektörlere verilecek ciddi destekler ve finansal derinleşmeyle mümkün olabilir"- "Sürdürülebilir ekonomik büyüme için finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi, finansman vadelerinin uzatılması ve yabancı sermayeye aşırı bağımlılığın kırılması, bugün finansman konusunun yeniden düşünülmesini zorunlu kılmaktadır"- "Yerli sermaye oluşumu desteklenmeli ve kaynakların dışarıya aktarımının önüne geçilmeli. Ülke içi

İSTANBUL (AA) - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), ekonomi politikaları noktasında öngörülen yeni dönemin ve yeni hedeflerin finansmanı konusuna odaklanan "Yeni Dönemin Finansman Araçları" analizini yayımladı.

SETA'dan yapılan açıklamaya göre, Bilal Bağış tarafından kaleme alınan analizde, Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) yer alan yenilikçi enstrümanlara ve yeni dönemin kaçırılmaması gereken trendlerine dikkat çekildi.

Analizde, ulusal ve uluslararası boyutta daha bağımsız politikalar yürütmenin amaçlandığı, krizlerle mücadelede yeni stratejilerle birlikte büyüme ve dönüşüm hamlesine girişilen bir dönemde finansman konusu ile yeni fikirlerin uzun vadeli fonlanması politika yapıcıların odaklanması gereken önemli hususlar arasında değerlendirildi. Ayrıca son on beş yılda ekonomide kat edilen mesafelere rağmen finansman konusunda alınacak "uzun, ince bir yol" olduğu belirtildi.

Güçlü, altyapısı sağlam bir ekonomi ve sürdürülebilir bir kalkınma için finansman ihtiyacının da iyi planlanması gerektiğine dikkat çeken çalışmada, şu tespitlerde bulunuldu:

"Yeni dönemde Türkiye'yi -özellikle de yeni teknolojilerin gelişimi ve verimli kullanımı noktasında- merkeze taşıyacak ve elini güçlendirecek stratejik adımların atılması elzemdir. Türkiye uzun vadede istikrarlı bir ekonomi ve küresel büyük bir oyuncu olmak istiyorsa ciddi bir reform iradesiyle daha uzun vadeli, ayakları yere daha sağlam basan sürdürülebilir bir büyüme ve kalkınma hamlesine, dört elle sarılmalıdır. 2023, 2053 ve 2071 hedefleri ancak üretim, ihracat ve katma değeri yüksek stratejik sektörlere verilecek ciddi destekler ve finansal derinleşmeyle mümkün olabilir. Tüm bu süreçlerin özellikle de ciddi bir dönüşümün yaşandığı bu yeni dönemde finansman ayağının da iyi planlanması zorunluluktur."

Türkiye gibi yeni oyuncular için küresel güç dengesindeki oynamaların önemli fırsatlar oluşturduğuna da temas eden analizde, çalkantılı bir dönemde politika yapıcıların, mevcut manevra araçlarının güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesi, yeni teknolojilerin oturması için gerekli yasal ve kurumsal altyapının oluşturulması noktasında sorumluluk üstlenmesi gerektiği vurgulandı.

Analizde, Türkiye'nin yeni dönemde coğrafi konumunu ticari ve finansal faaliyetlerde avantaja çevirebilmesinin "blok zinciri" gibi yeni teknolojilerde öncü veya merkezi rol üstlenebilmesine bağlı olduğunun altı çizildi.

Çalışmada, ayrıca yeni nesil finansman enstrümanlarına, yeni araçlara, fon ve kaynaklarını doğrudan üretim ve reel sektöre kaydıran katılım bankaları ve faizsiz finansal kuruluşlar gibi alternatiflere daha fazla önem vermenin faydalı olacağı aktarıldı.

Analizde, kitlesel veya yeni nesil fonlama araçları, teknolojik gelişmelere paralel olarak finansman için daha sık başvurulabilecek önemli bir alternatif olarak değerlendirilirken, kullanılabilecek yeni kaynaklara da işaret edilerek, şu önerilerde bulunuldu:

"Sürdürülebilir ekonomik büyüme için finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi, finansman vadelerinin uzatılması ve yabancı sermayeye aşırı bağımlılığın kırılması, bugün finansman konusunun yeniden düşünülmesini zorunlu kılmaktadır. Bu noktada kullanılabilecek kaynaklar arasında burada dikkat çekilen yenilikçi ICO (Initial Coin Offering) tipi kamu finansman yöntemlerinin yeni kurumsal yapıları, merkez bankası finansmanı ve katılım bankaları gibi fikirler öne çıkmaktadır. Bu örnekler mikro-kredi, halka arzlar, risk sermayesi ve İslami finans gibi geniş bir ilgi ve uygulama alanı olan alternatif finansman kaynaklarıyla çoğaltılabilir."

- "Cari açık kırılganlıkları artırır"

Türkiye'nin son on altı yılda ciddi bir büyüme; makro, mali ve finansal istikrar örneği ortaya koyduğu anlatılan analizde, "Örneğin cari açık noktasında on yıllardır süren problem tamamen ortadan kaldırılamamıştır. Cari açık kriz sonrasında 2009-2010 döneminde yakaladığı yüzde onlar seviyesinin altında ancak hala önemli bir sorundur. Cari açık kırılganlıkları artırır ve büyümenin finansmanı noktasında soru işaretleri ortaya çıkarır. Enflasyon da belirsizlikler ve faizler üzerinden finansmanın maliyetlerini önemli oranda artırma riski taşır. Enflasyonun uzun bir dönem yüksek iç talebin bir ürünü olduğu konuşulmuş ancak son iki yılda üretici fiyatları ve kurlar daha önemli bir unsur olmaya başlamıştır." ifadeleri kullanıldı.

Analizde, eksikliklerin giderilmesine ilişkin ise şu önerilerde bulunuldu:

"Ödeme sistemleri noktasında eksikliklerin ve teknolojik altyapı noksanlığının kararlılıkla giderilmesi gerekir. Finans ve ekonomi gibi yeni dönemin stratejik alanlarında dışa bağımlılık azaltılmalı, ödemeler ve EFT para transferinde kullanılan araçlar farklılaştırılmalıdır. Monopolleşme engellenmeli, yerli sermaye oluşumu desteklenmeli ve kaynakların dışarıya aktarımının önüne geçilmelidir. Ülke içi işlemlerde dahi mevcut olan dışa bağımlılık sona erdirilmeli, dış kriz gibi risklerden kaçınılmalı ve yurt içi işlemlerde olası kilitlenmeler de engellenmelidir."

Analizin tam metnine SETA'nın web sitesi www.setav.org adresinden ulaşılabileceği kaydedildi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.