Koç'tan "Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları Merkezi"

Koç'tan "Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları Merkezi"
Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak eğitim, sağlık ve kültür alanlarında toplumun yaşam kalitesini yükseltecek öncü ve örnek hizmetler sunan Vehbi Koç Vakfı’nın 50. Yılı kapsamında “Koç Üniversitesi Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları Merkezi (KUSİTHAM)” kuruldu.

Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak eğitim, sağlık ve kültür alanlarında toplumun yaşam kalitesini yükseltecek öncü ve örnek hizmetler sunan Vehbi Koç Vakfı’nın (VKV) 50. Yılı kapsamında “Koç Üniversitesi Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları Merkezi (KUSİTHAM)” kuruldu. KUSİTHAM, Koç Üniversitesi’nin, iktisat, işletme, siyaset bilimi, sosyoloji, hukuk ve tarih alanlarındaki araştırmalarını destekleyerek, bilimsel çalışmalar ve etkinlikler gerçekleştirmeyi, evrensel ölçekte bilimsel katkı sağlamayı, eğitim faaliyetlerinde bulunmayı, bilimsel yayınlar yapmayı, söz konusu kuruluşların gelişimine ve sivil toplum yapısının anlaşılmasına katkı sağlamak amacıyla faaliyet gösterecek.

Rumelifeneri Kampüsünde “Hayırseverlikte Yeni Eğilimler: Türkiye’den Dünya’ya Bakış” adlı konferansla gerçekleştirilen açılışa, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, VKV Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, VKV Genel Müdürü Erdal Yıldırım ve Koç Üniversitesi Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem, IUPUL, Lilly Hayırseverlik Okulu Dekanı Prof. Amir Pasic ve akademisyenler katıldı.

Ülkemize ve insanlığa dönüştürücü etkisi olan katkılar yapmaya devam edeceğiz.”

Prof. Dr. Umran İnan, açılışta yaptığı konuşmada, “Sivil toplumun ve hayırseverliğin gelişimine katkı sağlayan önemli bir rol model konumunda olan Vakfımızın 50. Yılı kapsamında, araştırma, eğitim ve profesyonel gelişim faaliyetleri yürütecek olan “Koç Üniversitesi Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları Merkezimizin açılışını yapmak bizler için gurur verici. Türkiye'de yarım yüzyıldır eğitim, kültür ve sağlık alanlarındaki çalışmalarıyla bilinen Vehbi Koç Vakfı'ndan bugüne kadar kampüslerimize yapılan yatırım, 1 milyar Amerikan doları. Vakfın her yıl Koç Üniversitesi’ne aktardığı kaynak ise yaklaşık 35 milyon Amerikan doları… Vehbi Koç Vakfı’nın üniversitemize sağladığı bu desteği, diğer merkezlerimizde olduğu gibi “Hayırseverlik” konusunda bugüne kadarki çalışmalarımızı bir adım öteye taşımak için kullanmaktan sorumluyuz. Bu imkânı bize bahşettiği için Vakfımız Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Semahat Arsel’e huzurunuzda en içten teşekkürlerimizi iletmek isterim” dedi.

Sözlerine devam eden Prof. Dr. Umran İnan, “Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik işbirlikleriyle yeniden hayat buluyor. Biz de, Koç Üniversitesi olarak, disiplinler arası çalışmayı, işbirliğini, çeşitliliği, hiyerarşiden ve katı normlardan uzaklaşmayı önceliklendiren yaklaşımımız ile bundan sonraki 25 yılda da bilimin yolunda ilerleyerek ülkemize ve insanlığa dönüştürücü etkisi olan katkılar yapmaya devam edeceğiz. Üniversitemiz Türkiye’nin çok önemli bir değeri ve burada yaklaşık 7 bin öğrencimizle gerek eğitimde gerekse araştırma ve geliştirmede, bilim üretmede mükemmeli yakalamak için canla başla çalışıyoruz. Üniversitemizin bir araştırma üniversitesi olduğunu sürekli vurguluyoruz. Geçtiğimiz hafta YÖK tarafından açıklanan rapora göre Koç Üniversitesi Araştırma ve Geliştirme’de en başarılı üniversite oldu. Yeni açılan bu merkezimizde dünyada hayırseverliğin daha da gelişmesi ve artması için çabalayacağız. Ayrıca büyük varlıklara ulaşma başarısını göstermiş insanların bu varlıklılarını insanlığın en güzel projeleriyle paylaşması ve bu projeleri destekleyecek ortamın oluşmasına katkıda bulunmaya çalışacağız” diye konuştu.

“Merkezimiz çok önemli bir boşluğu dolduracak”

Sivil toplum, hayırseverlik ve kâr amacı gütmeyen kuruluşların tarihinin insanlık kadar eski olduğuna dikkat çeken VKV Genel Müdürü Erdal Yıldırım şöyle konuştu: “Çevre sorunlarının, zorunlu göçün ve gelir adaletsizliğinin arttığı bir dünyada üçüncü sektöre de her zamankinden farklı görevler düşüyor. Bu alanın ekonomi, sosyoloji, yönetim bilimi, tarih hatta felsefe ve psikoloji gibi birçok farklı disiplinle ilişkisi hem geniş, hem de derin bir bakış açısının gerekliliğine işaret ediyor. Ne yazık ki ülkemiz sivil topluma dair araştırma, yayın ve eğitim faaliyetleri açısından hiç iyi bir konumda değil. Merkezimizin çok önemli bir boşluğu dolduracağına ve kısa zamanda Türkiye ve Sivil Toplum ya da Hayırseverlik dendiğinde ilk akla gelen referans kurum olacağına yürekten inanıyorum.”

Semahat Arsel: “Merkez, bizim için büyük kıymet arz etmektedir”

Merkezin açılış törenine katılan Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Semahat Arsel ise şunları aktardı:

“Vakfımızın 50. yılını kutlarken, ülkelerin kalkınmasında çok önemli bir yeri olan sivil toplum alanında, hepimizin eksikliğini hissettiğimiz araştırma, eğitim ve profesyonel gelişim faaliyetleri yürütecek olan “Koç Üniversitesi Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları Merkezi”nin açılışını yapıyor olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyorum.

Vehbi Koç Vakfı, Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak kurularak vakıfçılığın ülkemizde gelişimine öncülük etti. 50 yıldır eğitim, kültür ve sağlık alanlarında memleketimizin gelişimine ve toplumun kalkınmasına yönelik pek çok çalışma yürütüyoruz. Bugün, bu araştırma merkezimizin kurulmasının altında da aynı felsefe yatıyor. Merkezimiz, araştırmalar yürütecek, sivil toplum ve hayırseverlik alanında çalışan araştırmacılar ile lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yol gösterecek, çalışmalarına ev sahipliği yapacak. Ayrıca, vakıflarda, derneklerde çalışan veya bu alana yönelmek isteyen profesyonellere liderlik, stratejik yönetim, kaynak geliştirme, etki ölçümleme gibi sertifikalı eğitim fırsatları sağlayacak. Bunu yaparken de alanında öncü uluslararası kuruluşlarla işbirlikleri içerisinde olacak.

25. yaşını kutlayan Koç Üniversitesi, ülkemizin ve Vakfımızın gözbebeği kurumlarındandır. Evrensel bilime ve en değerli varlığımız olan insan kaynağımızın gelişimine önemli katkılar sunmaktadır. Üniversitemizin bünyesinde kurulan bu Merkez, diğer tüm fakültelerimiz ve merkezlerimiz gibi bizim için büyük kıymet arz etmektedir. Çalışma konusu itibariyle de Vakfımız için yeri ve önemi hep ayrı kalacaktır” dedi.

“Hayırseverlik ve araştırma merkezi adı altında kalıcı bir merkez kuruluyor. Bu gerçekten takdire şayan”

Açılışta söz alan Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem ise Türkiye'de 80 civarında vakıf üniversitesi olduğunu aktararak, Vakıf üniversitelerinin öncelikle öğrencilerine vakfın ne demek olduğunu, kapsamını, içeriğini, geçmişini ve tarihini anlatmaları gerekliliği üzerinde durdu.Dr. Adnan Ertem, Bugün burada hayırseverlik ve araştırma merkezi adı altında kalıcı bir merkez kuruluyor. Bu gerçekten takdire şayan, en azından kendi adıma sevindiğimi ifade edebileceğim bir gelişme. Burada hem hayırseverlik anlamında hem hayır yapma anlamında hem de vakıf ve STK konusunda birçok araştırma yapılacağına inanıyorum."

Prof. Dr. Ali Çarkoğlu'nun konuşmaları

Hayırseverlik Merkezi’nin açılışı kapsamında düzenlenen “Hayırseverlikte Yeni Eğilimler: Türkiye’den Dünya’ya Bakış” adlı konferansta konuşan Koç Üniversitesi Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, üçüncüsü yayımlanan Türkiye’de Bireysel Bağışçılık ve Hayırseverlik Araştırması’nın bulgularını paylaştı. Prof. Dr. Ali Çarkoğlu şöyle devam etti: “Araştırma sonuçlarına 2004 ve 2015’de elde edilmiş sonuçlarla karşılaştırmalı olarak baktık. Buna göre Türkiye’de yoksullara yardım öncelikli olarak devletin görevi olarak görülüyor. Bu bulgu 2004’ten bu yana değişmemekle birlikte 2019 araştırmasında yoksullara yardımı “hali vakti yerinde vatandaşların” görevi olarak görenlerin oranında düşüş gözlenmiştir. 2004’ten bu yana gözlenen bir başka bulgu da vatandaşların ihtiyaç sahiplerine yardımlarını bir kurum aracılığıyla değil, doğrudan kendileri gerçekleştirmeyi tercih etmeleridir. Bir diğer bulgu ise vatandaşların toplam yardımları içinde dilencilere yapılan yardımlar 2004’ten bu yana önemini korumaktadır. Sokak dilencilerine para verenlerin oranı bir miktar azalsa da her 10 vatandaştan 4’ü dilencilere para vermektedir.”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.