Oğuz Güler

Oğuz Güler

Savaşların gidişatını Türk SİHA'ları değiştiriyor

SİHA'larımız dünya savaş gidişatını değiştirdi! Bizim İHA ile başlayan serüvenimiz, globallerin bizi mecbur bırakmalarının sonuçlardan kaynaklanmakta. İsrail'den alınan Heronlar sık, sık arıza yapıyor ve arızalar 10 aydan önce gelmiyordu. Kıbrıs harbinde ki güçlükleri anlayan ordumuz bu sıkıntıyı da gördü ve ilgili birimlerden birçok konuda adım atılmasını istedi ve süreç gelişerek bu günlere gelindi. Bize neyi esirgediler veya hangi konuda kazık atmaya çalıştılarsa "Türkün Türk'ten başka dostu yok " dendiği için kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz gerektiğini geçte olsa gördük.

Dünya Basını: "Dağlık Karabağ, gelecekteki savaşların nasıl olacağının sinyalini verdi"

Masonik yapı hışmından onların birleşik olumsuz yapılarından kurtulacak olgu oluşunca iyi neticeler alındığını gördük. Sonuçta Bayraktar damat olmadan çok önce dışarıdan 5'e aldığımız İHA'yı devletine 1'e verdi ve PKK'nın can çekişmesi ile artık bitmesi için son hamleler başladı. Tabii ki ihtiyaç olduğu anlaşılan SİHA'lar düşünüldü ve çok daha ileri projeler ile Suriye'nin ve yanında ki Rusya'nın orada ki kalleşliklerine kısmen son verme imkanı oluştu.

Libya hükümet güçlerinin tüm haritada %5'e sahip olduğu alan SİHA'lar sayesinde %40'a çıkarak darbeci Hafter ve arkasında ki kalleş Fransa ile bazı AB ülkelerinin yanında Rus'yanın da Suriye'de ki gibi 2 yerde birden kısmen diz çökmesi sağlandı. Aynı olgu SİHA sayesinde tam tahkimli Ermenistan'da da kendini gösterdi.  



Suriye'de 1 savaş uçağı ve 2 helikopter düşürünce savaşın gidişatını değiştiren SİHA'larımız sayesinde tüm askeri otoriteler " Türkiye tank savaşını yok etti ve artık dünyada tank üretimi bitecek ve bilinen savaş taktikler Türklerin SİHA tekniği yüzünden son buldu" denildi. Evet Rus'yanın 15 milyar dolarlık ve Almanya'nın da bir o kadar tank satışı son bulacak denmekte. Türk SİHA teknikleri yüzünden dünya savaş sonuçları değiştirdi olgusu söylenir oldu. Bu ülkenin hain yunan ve ermeni zihniyetinde olanların hiç hoşuna gitmese de hükümet ve onu destekleyenlerin bu başarısı gönülden kutlarım. Bayraktar'a Tayyip'in damadı diyerek sanki onun torpili ile işler başarıldı ve onun ürettiklerini alıp damadını ihya etti denenlere cevap şudur ki İHA'ları 5 kat ucuza damat olmadan önce verdiği halde sonucunda ülkesine yüzlerce milyon dolar kazandırdıktan sonra damat oldu. Birilerinin 2 damada da yüklenmeleri bazen ceheletten kaynaklanıyor. Normal çünkü kendilerinden olmayan herkes kötüdür.

Dışarıdan aldığımız ilk İHA'larımız ABD ve İsrail'den geldi. Birçok insan Heron zannetse de Türkiye semalarında uçan ilk İHA’lar 1993 yılında General Atomics Aeronautical Systems firmasından alınan GNAT’lardır. 2004 yılı Türkiye’nin İHA sistemleri konusunda yolunu çizdiği bir yıldır. Bu yılda Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) İHA 5 yıl sonra bu İHA sisteminin geliştirilmiş versiyonu olan I-GNAT’tan iki adet daha alındı. GNAT’lar acil ihtiyaçları karşılayabilmek için alınmıştı; milli imkânlarla İHA geliştirme çalışmaları da paralel olarak başlatıldı. Paran olsa da verilmiyordu ve bunları alma güçlüğü yıllarca mücadele sonunda oldu. Oysa İHA'lar PKK ile mücadele için gerekliydi ve PKK'nın hamisi olan ABD ve global güçler heronlara kavuşmamızı tabi ki istemiyordu.   



Milli İmkanlarla üretilen İHA‟lar ile ithal edilen İHA‟lar arasındaki birim fiyat farkı raporlarda bariz şekilde gözükmektedir. İsrail yapımı HERON İHA 3 Sistemi 10 uçak için 180.500.000 dolara alınmıştı. Bir tanesinin fiyatı yaklaşık 18.000.000 dolara alındı. Milli imkanlarla neredeyse %100 yerli olarak üretilen ve daha üstün olan BAYRAKTAR TB2 İHA‟nın 12 adedi 47.000.000 dolara alındı. İşte bu damat olmadan önce olan milli duyguların sonucuydu. Ama bizim hain işbirlikçilerimiz iktidar olamadıkça kudurmakta ve bu milli olayla dalga geçmekteydiler. Birim fiyatı ise yaklaşık 4.000.000 dolardır. Yerli ve milli olarak üretilen İHA‟nın birim fiyatı yabancı muadiline göre 4.5 kat daha ucuz olacak ve bunu eleştireceksiniz. Çünkü PKK'yı bitirecek bu araçları Tayyip düşmanlığınızı Türkiye düşmanlığınıza vardırmanız kan bozukluğundan değildir inşallah? Bugün geldiğimiz nokta birçok havacılık otoritesi tarafından Joint Strike Fighter (JSF) kapsamında üretilmekte olan F-35 savaş uçağının son insanlı savaş uçağı olacağını n küçüklerini yapmaya gitmekte. Aşağıda size bu konuda yazılan alıntılar ile devam edeyim. 

"2000'li yıllarda önce Amerika'dan ardından da İsrail'den İHA talep eden, aldığı modeller arızalı çıkan Türkiye, Mavi Marmara kriziyle tüm anlaşmaları iptal etti. Havadaki yeni güç İHA ve SİHA için yerli kaynaklarla başlayan girişimler, Türkiye'yi dünya sıralamasında zirveye taşıdı. İnsansız hava araçları, dünya hava kuvvetlerinin yeni gözdesi. Türkiye, İHA ve SİHA liginde küresel ölçekte ilk 3'te yer almasını ayakta alkışlayacağımıza ya ermeni duygularımızla, ya yunan olmamızla veya PKK yanında duranlarımızın olması ile karşı karşıya kaldık. Zirveye giden o yol, bin bir türlü zorluk, kriz ve ihanetle olsa da başarıldı. 

Türk SİHA'larının başarısı dünya basınında

Türkiye de 2001’de İsrail ile Heron anlaşması imzalamıştı. Aradan yıllar geçti ancak insansız hava araçları bir türlü teslim edilmedi. İlk anlaşılan ile üretilen modeller değişmişti. Takvimler 20 Nisan 2005'i gösterdiğinde İsrail ile 10 adet İHA alımı için 6 yıldır süren pazarlık 180 milyon dolar karşılığında tamamlandı. 

2 Ağustos 2007 tarihinde Heron'lar Türk Hava Sahası'nda göreve başladı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, İHA'ların istihbarattaki rolüne değinerek tarihe geçen o açıklamayı yaptı: “PKK artık ayağını denk alsın. Unutmasın ki bizim için PKK’nın oradaki kampları ve hareketleri BBG evi gibidir" dense de süreç hiç de öyle gelişmedi. Zira Heron'ları İsrailli mühendisler kontrol ediyor, görüntüler önce Tel Aviv'e gönderiliyor, montajlandıktan sonra Ankara'ya iletiliyordu. İsrail izin vermeden tek bir İHA havalanmıyor, istihbarat ne kadar uygun görülürse o kadar iletiliyordu. Çok geçmeden 14 Temmuz 2008'de Heron'ların ilki düştü. Ardından ikisi daha bilinmeyen bir nedenle çakılarak kullanılamaz hale geldi. 



29 Ocak 2009'da dönemin Başbakanı Erdoğan'ın, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e o "One minute" çıkışıyla Heron serüveni yılan hikayesine döndü. Heron'lar teknik arıza nedeniyle ya uçamıyor ya da havada kayboluyor, Tel Aviv'den gönderilen sinyalle ancak bulunabiliyordu. Tamir için gönderilen Heron'lar yere indiğinde kimi zaman kayıt tuşuna basılması unutulmuş, kimi zaman da çip takılması atlanmış oluyordu. 

İstihbarat açığını gidermek için Washington'la temasa geçen Ankara, Kuzey Irak'taki görev süresini dolduran Predatörlerin İncirlik'e kaydırılması için geçici bir anlaşmaya vardı. Ancak Amerika'nın tutumu da İsrail'den farksızdı. Türkiye’ye insansız hava aracı satmak istemiyorlardı. 31 Mayıs 2010'da İsrail'in Mavi Marmara'ya yönelik terör saldırısıyla diplomatik ilişkilerin yanı sıra savunma anlaşmalarını da askıya alındı. 

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Gabar'da Tendürek'te gecesini gündüzüne katan genç mühendislerin ve 6 yıldır TUSAŞ hangarlarında yürütülen çalışmaların ilk meyveleri ortaya çıkmıştı. Hükümet, milli savunma hamlesini hayata geçiriyordu. Türkiye İsrail’den ve ABD’den alamadığı insansız hava araçlarını üretim sürecini başlatmıştı. Yerli ve milli Bayraktar 2009'da, ANKA ise 2011'de gökyüzüyle buluştu. Takip eden yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne peş peşe alımlar yapıldı. Çok geçmeden her İHA’ya da füzeler ve bombalar eklenerek SİHA ligine çıktı. 

Kilometrelerce ötedeki kontrol istasyonundan basılan bir tuşla, yüzlerce terörist ne olduğunu bile anlamadan etkisiz hale getirildi. PKK'lı, DEAŞ'lı, DHKP-C'li ve diğer örgütlere mensup teröristlerin kanlı tuzakları hem yurt içinde hem sınırın ötesinde, Kandil'de, Avaşin'de, Basyan'da, Zeytin dalı'n da, Fırat Kalkanı'n da, Barış Pınarı'n da bir bir bozuldu. Son olarak da Bahar Kalkanı harekatın da Türkiye SİHA’ları ile dünyaya gövde gösterisi yaptı. Bir yandan dünyanın dört bir yanından alınan siparişlerle milyonlarca dolarlık ihracat geliri elde edilirken, diğer yandan envanterdeki İHA/SİHA sayısı 100'ü çok aştı. ANKA ve Bayraktar TB2'yi, daha gelişmiş versiyonları Aksungur ve Akıncı takip etti. Daha uzun süre havada kalabilen, savaş uçaklarının taşıdığı mühimmatla vurabilen söz konusu modeller önümüzdeki süreçte envantere girmeye hazırlanıyor. Bir sonraki hedef ise geleceğin teknolojisi; insansız savaş uçakları ve bunun çalışmaları da başladı". 

Dünya Türk SİHA'larının Gücünü Görüyor

Şimdi yüze yüz yerli TB3 üretildi ve TB2'den çok daha iyi bir motorla daha üst seğmendde milli motorumuzun üretimi çoktan başladı. Kanada bu araçların Ermenistan'da kullanıldığını bahane ederek bazı parçaların bize satışını durdursa da dünyada birçok ülkede üretilen bu parçaları yine de temin edebilmekteyiz ve bu ambargolar bize bunları da yerli ve milli üretmek için bir bize iyilik olduğunu biliyoruz. 

İşte Hristiyanlar konu Türkiye'nin ve Türklerin başarısı olunca böyle iki yüzlülüklerini ve haçlı zihniyetinde olduklarını göstermekte. Her yerde yazamadığım son cümlem şu "Akdeniz’de bize 1 bardak tuzlu su bile bu hükümet ve destekçisi olmasa içirmezler, kaldı ki petrol ve gaz ile güçlenen bir Türkiye'nin tutulamayacağını biliyorlar" diyerek Rabbim bu ülke ve bekası için gecesini gündüzüne katarak fedakârlık yapan tüm insanımızın mekanını cennet eyleye. Amin 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oğuz Güler Arşivi