İş Dünyası “Yeni Normalleşme” Dönemine Ümitli

İş Dünyası “Yeni Normalleşme” Dönemine Ümitli
AGS GLOBAL Covid-19 salgınının ikinci fazı olan yeni normalleşme dönemine dair iş dünyasının tutum ve beklentilerinin nabzını tutan geniş kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi.

İŞ DÜNYASI YENI NORMALLEŞME DÖNEMI İÇIN ÜMITLI

İSTANBUL MERKEZLI ULUSLARARASI PAZAR VE KAMUOYU ARAŞTIRMA ŞIRKETI AGS GLOBAL COVID-19 SALGINININ IKINCI FAZI OLAN YENI NORMALLEŞME DÖNEMINE DAIR IŞ DÜNYASININ TUTUM VE BEKLENTILERININ NABZINI TUTAN GENIŞ KAPSAMLI BIR ARAŞTIRMA GERÇEKLEŞTIRDI.

Covid-19 salgını Türkiyeyi ve dünyaya sarsmaya devam ederken birçok ülke kontrollü sosyal hayata geçiş uygulamalarını başlatmış durumda. Türkiyede de salgının ilk fazı geride bırakıldığı dönemde kontrollü hayat uygulamalarının Haziran ayında derinleşerek yeni normal sürecinin başlaması ve birçok sektörün işine dönmesi bekleniyor.

AGS Global tarafından 7-9MAYIS 2020 tarihleri arasında önemli bölümü İSTANBUL BURSA KOCAELI ADANA İZMIR gibi sanayi ve ticaret merkezlerinden 286 IŞ DÜNYASI TEMSILCISI ile gerçekleştirdiği ve yeni normali sorguladığı araştırma katılımcıların aynı zamanda AB sosyo-ekonomik statü grubu tüketicilerini temsil eden profile sahip olması itibariyle kontrollü sosyal hayata geçişte tüketici yüzünü de ele alması bakımından ilgi çekici sonuçları kapsıyor.

SALGIN SÜRECINDE HARCAMALAR AZALIRKEN ONLINE ALIŞVERIŞE TALEP ARTTI

Toplumun önemli bir bölümünün evde kaldığı bu dönemde katılımcıların 49u harcamalarının azaldığını ifade ederken harcamaların arttığını ifade edenlerin oranı ise 266. Salgın öncesi döneme göre harcamalarında yukarı ya da aşağı yönlü bir hareket olmayanların oranı ise 245. İş dünyasından karar alıcıların salgın sürecinde en çok talep gösterdiği ürünler arasında gıda-meşrubat 832 ve hijyen-temizlik ürünleri 825 açık ara ilk sıralarda yer alırken onları özellikle ilk panik etkisinin hafiflemesi ve evde keyifli zaman geçirme dürtüsüyle atıştırmalıklar 427 takip etti.

Diğer yandan katılımcıların 448i salgın sürecinde daha çok online alışveriş yaptığını ifade ederken salgın öncesine göre online alışveriş davranışlarında değişiklik olmadığını ifade edenlerin oranı da aynı seyretti. İlgili süreçte daha az alışveriş yaptığını ifade edenler ise 105 ile sınırlı kaldı.

YERLI SOLUNUM CIHAZI PROJESI ALKIŞLANDI

Süreçte en iyi sınavı veren marka/firma sorusuna verilen Baykar 185 Arçelik 134 ve Bioysis 5 cevapları katılımcılar nezdinde YERLI SOLUNUM CIHAZI projesinin önemini ön plana çıkartırken Trendyol 101 Getir 84 Migros 84 gibi e-ticaret ve perakende markaları diğer hatırda kalan kategori içerisinde yer aldı.

SÜRECIN SEMBOLLERI: MASKE SAĞLIK BAKANI KOCA VE KOLONYA DEZENFEKTAN..

Katılımcıların 818ine göre salgın süreci en çok maske sembolü ile hatırlanacak. Her akşam TV ya da sosyal medyadan hanelere konuk olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise 65 ile süreçte sembolleşmiş bir isim olarak öne çıkıyor. Uzun bir süre rengi ya da görüntüsü üzerinde tartışmalar çıkan virüs ise 364 ile katılımcılar açısından sürecin en hatırda kalıcı sembollerinden biri. Gündelik hayatımızın bir parçasına dönüşen kolonya ve dezenfektanlar ise 308 ile sürecin sembollerinden biri oldu.

BAŞKANLIK SISTEMI BAŞARILI SINAV VERDI HÜKÜMET TEMSILCILERI VE BILIM KURULU ÜYELERINE GÜVEN YÜKSEK

Katılımcıların üçte ikisi çeşitli düzeylerde hükümet yetkililerinin süreçle ilgili söylemlerinin kendilerinde güven uyandırdığını ifade ederken bu görüşe çeşitli düzeylerde katılmayanların oranı ise 182 ile sınırlı kaldı.

Araştırmaya katılan iş dünyası temsilcilerinin üçte ikisi Covid-19 salgınında Başkanlık sisteminin başarılı bir performans gösterdiğini belirtirken bu görüşe katılmayanların oranı ise 203 olarak kaydedildi. Öte yandan kararsızlar 133 paya sahip.

Diğer yandan iş dünyası temsilcilerinin 762si Bilim Kurulu üyelerinin söylemlerini çeşitli düzeylerde güvenilir bulurken bu görüşe katılmayanların oranı ise toplamda 147 ile sınırlı kalmıştır.

İŞ DÜNYASININ VURGUSU: TEDBIRI ELDEN BIRAKMADAN TAM ZAMANLI İŞE DÖNÜŞ

Haziran ayında yürürlüğe girmesi beklenen yeni normal senaryo kapsamında katılımcıların 783ü tam zamanlı işe döneceğini ve izolasyon kurallarını harfiyen uygulayacağını ifade ederken müşteri ziyaretlerinin bir süre gerçekleştirilmemesi 329 bir diğer önemli planlama enstrümanı olarak öne çıkmakta. İşe esnek çalışma saatleri 28 modeliyle dönüş ise masada duran anlamlı seçeneklerin arasında. Diğer yandan uzaktan çalışmayı kalıcı seçeneklerden birine dönüştüreceğini ifade edenlerin oranı 112.

Nitekim katılımcıların 734ü salgın sürecinde dijital toplantı gerçekleştirdiğini belirtirken bunların 819u ise çeşitli düzeylerde dijital toplantı yöntemini oldukça faydalı/verimli bulduğunu ifade etmekte. İlgili yöntemi yeterince faydalı/verimli bulmayanların oranı ise 86.

Ramazan Bayramı: Köprüden Önceki Son Viraj

Katılımcıların 813ü Ramazan Bayramında sokağa çıkma yasağı fikrini desteklerken 133ü ise bu fikre karşı çıkmakta. Bu tablo sosyalleşme şöleni olan Ramazan Bayramında sokağa çıkılmasının bugüne kadarki emeklerin heba edilmesi anlamına geleceği ve köprüden önceki son viraja dikkat edilmesi gerektiği şeklinde okunabilecektir.

KATILIMCILARIN YAKLAŞIK YARISI MART-NISAN AYLARINA GÖRE DAHA ÜMITLI

Katılımcılar arasında salgının Türkiyeyi etkisi altına aldığı Mart-Nisan aylarına göre daha ümitli olduğunu ifade edenlerin oranı 483 iken çeşitli düzeylerde endişeli olanların oranı 385. Kararsızlar ise 133 paya sahip.

ÇIN MENŞELI ÜRÜNLER DÜŞÜŞTE YERLI ÜRÜNLER YÜKSELIŞTE

Katılımcıların 49u Çin malı satın almayı düşünmeyeceği ifade ederken 245lik bir kesim Covid-19 sonrası yeni normalde Çin mallarını almaya devam edebileceğini belirtmektedir.

Aynı soru Türk malları için sorulduğunda ise katılımcıların 867sinin salgın sonrası yerli ürünleri tercih edeceğini ifade ettiği görülmüştür. Bu tablodan hareketle Çin mallarına güvenin zayıfladığı buna karşın yerli ürünlere güvenin arttığı sonucuna ulaşılabilmektedir.

COVID-19 SALGINI: İŞLETMELER İÇIN KULUÇKA KIŞILER İÇIN GELIŞIM DÖNEMI

İş dünyası temsilcileriin 552si salgın sürecini işleri/ticari hayatı açısından iyi değerlendirdiğine inanırken 18i ise süreci iyi değerlendiremediklerini ifade etmekte.

Diğer yandan katılımcıların 72si için Covid-19 salgınının etkilerinin en yoğunşekilde yaşandığı günler kişisel gelişim için iyi değerlendirilirken sadece 112lik bir kesim bu süreci kişisel gelişimi açısından verimsiz bulmakta.Araştırmaya katılanların bu süreçte en fazla gerçekleştirdikleri aktiviteler arasında aile ile daha çok vakit geçirmek 594 ilk sırada yer alırken onu sırasıyla kitap okumak 58 film izlemek 385 manevi-dini hayata yönelmek 385 takip ediyor.

İŞYERLERINI ÇOK ÖZLEDIK

Katılımcıların 902si iş yerinde çalışmayı özlediğini ifade ederken özlemeyenlerin oranı ise 98 ile sınırlı kalmıştır.

TÜRKIYE EKONOMISI ÜMIT VAAT EDIYOR

Katılımcıların toplam 601i çeşitli düzeylerde Türkiye ekonomisinin geleceğinden ümitli olduğunuifade ederken çok ümitli olanların oranı 385. Ümitsizlerin oranı ise 175 seviyesinde.

AGS GLOBAL ARAŞTIRMA YÖNETIM KURULU BAŞKANI AHMET GÜLER araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede şöyle dedi: İkinci faza geçtiğimiz şu günlerde firma sahipleri ve yöneticilerinin sadece güncel ekonomiye yönelik değil aynı zamanda gündelik hayata dair tutum ve davranışları oldukça ilginç veriler sağlamış gözüküyor. Zamanın ruhunu çağıran araştırmamızla dijital hayatın ve çevrimiçi alışverişin bundan sonraki hayatımızda seyri yerli ve milli ürün temayülü endişeler özlemler korkular ve umutlar gibi insanımıza dair rasyonel ve irrasyonel gerçekliği harmanladık ve gelecekte bizi neyin beklediği içgörüsünü anlamlandırmaya çalıştık dedi. Araştırma ile aynı zamanda süreç boyunca kolektif hafıza yer edinen sembolleri yardım kampanyalarının etkinliğini hükümetin başkanlık sisteminin ve bilim kurulunun performanslarını ölçtüklerini ifade etti.

İş dünyasının önemli bir bölümünün Haziran ayında işe dönüş yönünde kararlı olduğunu belirten GÜLERKilit vurgu ekonominin çarklarının izolasyon kurallarına harfiyen uyularak yeniden döndürüleceği yönünde. Bu süreçte sosyal mesafe ve hijyen kuralları daha çok dijital toplantı ve daha az müşteri ziyaretinin yanı sıra e-ticaretin B2B çözümleri de içerecek şekilde genişleyeceğini ve daha rekabetçi bir görünüme ulaşacağını söyleyebiliriz derken bu rekabertçi dönemde markaların önlerine eklemeyi başaracakları sıfatların gelecekte var olup olmayacaklarını belirleyeceklerini ve sosyal ticaret hizmetkar marka olma dijital yetenekler doğaya insana ve çalışana saygı ile yerli kaynaklara sahip çıkmanın rekabette pozitif ayrışmanın kilit kavramları olacağının altını çizdi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.